(3)- DOĞRU TANIM ÇÖZÜM GETİRİR!

Hatırlatma! Bu yazı, (2)-“Tanı Kaynaklı Tedavi Açmazı” başlıklı yazının devamıdır. Önce onu okumanızı tavsiye ediyoruz. Teşekkür ederiz!

Önceki yazımızda; “Madde/Uyuşturucu Bağımlılığı”, “Bağımlılık Yapıcı”, “Bağımlı” ve “Tedavi edilemeyen Beyinsel Hastalık” tanımlarının; “Tanı Kaynaklı Tedavi Açmazı” yarattığından bahsettik. Doğru tanım çözüm getirir! diyerek ilerledik…

BİR SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE TANIM NEDEN ÖNEMLİDİR?

TANIM; Var Olan bir şeyin (örneğin; madde kullanmak) yapısı, işlevi, doğası, özü, esası ve temelinin NE ve NASIL bir şey olduğunu tespit ederek; onu sınıflamak ve bir isim vermektir.

Peki tanımlamanın amacı nedir? Tanımlanan şeyi yerli yerinde değerlendirmek, onu yönetebilmektir. İşleyiş Yasasını öğrenerek ona hâkim olabilmektir…

Elbette tanım işi keyfi değil, Evrensel Yasalara göre yapılır. Tanım ancak o zaman mantıklı, doğru ve geçerli olur. Daha da önemlisi; eğer tanımlanan şey bir “sorun” ise, ona metodik bir çözüm getirir. Böyle bir tanım; “işlevsel tanım” olur ve işe yarar.

Bir de etiket/damga amaçlı “statik tanım” vardır. Sadece gösterimlik olur, soruna çözüm getirmez. “Madde/Uyuşturucu Bağımlılığı” ve “Tedavi edilemeyen Beyinsel Hastalık” tanımları bu özelliktedir. Bu nedenle de soruna çözüm getiremiyor. Yaşanan ve alınan sonuçları ortada…

ÇÖZÜM GETİREN İŞLEVSEL TANIM…

Alanda çözüm üreten bir Klinik Psikolog olarak soruna bakış açımız farklıdır. Gözlem, izlem, deneyim, irdeleme, araştırma, test etme, sorgulama ve uygulama sonuçlarımıza göre: “Uyuşturucu Madde Kullanımı”; yaşamsal rolü, dokusu, oluşum ve işleyiş biçimi, özü, esası ve temel yapısı açısından yalın bir “ALIŞKANLIK” olgusudur. Sadece Alışkanlık…

Kaç yıldan beri ne tür madde kullanılırsa kullanılsın, kullanım sıklığı ve dozu ne olursa olsun, etki ve sonuçları ne olursa olsun; olay sadece bir “ALIŞKANLIK” olayıdır…

Bağımlılık”, “Takıntı”, “Saplantı”, “Tutku” ve “Hobi” dereceleri ve düzeylerinde OLSA DAHİ; sorun yine yalın bir “ALIŞKANLIK” olgusudur. Bütün Alışkanlıklar gibi sıradan, ama ciddi yan etkileri ve eklentileri olan bir Alışkanlıktır…

ÇÖZÜM BUNUN NERESİNDE?

Uyuşturucu Madde Kullanımı bir sorun idi. Sorunu Alışkanlık olarak tanımlayınca ne değişti ki, sorun yine aynı sorun” diyenler olabilir. Çok yerinde ve can alıcı bir soru olur bu. Bizi bir adım daha ilerletir…

Şimdi kendimize bir soru daha sormamız gerekir; “Alışkanlık NEDİR?” Yapısı, oluşumu, işlevi, doğası, özü, esası ve temeli NEDİR, NASIL bir şeydir ALIŞKANLIK? Kendinde var olan Alışkanlıkları üzerinde iyi gözlem yapabilen her insan şu cevabı verebilir;

ALIŞKANLIKLAR; Öğrenilmiş, Kazanılmış Yönetilebilir Zihinsel Programlardır.” Nokta!

Bu tanım, Bütün Alışkanlıklar için GEÇERLİDİR. Peki bu tanımın getirdiği çözüm nedir? Zihinsel Programlar; yönetimi mümkün olan düşünsel oluşumlar ve yerleşik inançlardır.

İsteyen her insan, istediği her Alışkanlığı yönetmeyi (değiştirmek, iptal etmek, kontrol etmek, terk etmek, vazgeçmek, kullanımına son vermek…), kısa sürede ÖĞRENEBİLİR. Bunun için “ilaç kullanmak” ya da “tedavi olmak” GEREKMEZ. İddiamız budur…

BU İDDİAYI NEYE DAYANARAK SÖYLÜYORUZ? BELİRTELİM…

  • 40 yıllık mesleki uygulama pratiği ve deneyimine dayanarak söylüyoruz…
  • 24 yıllık uygulama geçmişi olan, “BİBSON® Alışkanlık Dönüşüm Yöntemi” ve “BİBSON® Alışkanlık Yasası”na dayanarak söylüyoruz…
  • “BİBSON® YÖNTEMİ ve ALIŞKANLIK YASASI”; Bizim tarafımızdan ortaya konmuş ve bilimsel geçerliği ispatlanmış Dünyadaki İLK ve TEK Alışkanlık Değişim Yöntemidir. Bununla ilgili bilgiler sitemizde mevcuttur. Bu verilere dayanarak söylüyoruz…
  • Sigara ve Alışkanlık Yasaları, Dikkatin Gücü ve Kalitesi, Zihnin Fabrika Ayarları, Allah Zihin Açıklığı Versin, Muhteşem Akıl… gibi kendi kaynak kitaplarımızda ortaya koyduğumuz bilgilere dayanarak söylüyoruz…
  • İki yıllık bir süreçte, Madde Kullanım Alışkanlığı olan 38 kişiyle bizzat yaptığımız bireysel ve grup çalışma sonuçlarına dayanarak söylüyoruz…

SONUÇ OLARAK DA DİYORUZ Kİ;

Kullanılan maddenin adı (Esrar, eroin, kokain, met, bonzai, extacy, X,Y, Z…) her ne olursa olsun;

Maddenin etkisi (uyuşturucu, yatıştırıcı ya da uyarıcı) her ne olursa olsun;

Üretim şekli (doğal ya da sentetik) her ne olursa olsun;

Kullanım süresi, dozu ve sıklığı her ne olursa olsun; sorun birincil olarak sadece bir ALIŞKANLIK sorunudur. Her ALIŞKANLIK da öğrenilmiş, kazanılmış yönetilebilir zihinsel bir program olduğu için; kolaylıkla ve rahatlıkla, kısa sürede bırakılabilir. Bunun için “ilaçlı tedavi” gerekmez. Diğer sağlık nedenleriyle önerilen ilaçlar konumuz dışındadır…

“KISA SÜRE” NE KADARDIR?

Bir TEK GÜN de olabilir, 15-20 GÜN de… İdeal olanı; 15-20 günlük zaman aralığına yayılan, ortalama 30-60 saatlik süreçte gerçekleşen, yoğun ve etkin, bireysel gelişim ve koçluk içeren, terapi özlü interaktif bir çalışma şeklinde yapılmasıdır.

Uygulama ve deneyimlerimizde, tek kişi ile da çalışıp sonuç aldık. 2-12 kişilik grup şeklinde de çalışıp sonuç aldık…

Eğer sizin ya da bir yakınınızın “Uyuşturucu Kullanım Alışkanlığı” varsa ve Bütünsel ve kalıcı bir çözüm arıyorsanız; bir sonraki yazıyı okumaya devam ediniz…

(4)- NASIL YARARLANABİLİRİZ?