(2)- TANI KAYNAKLI TEDAVİ AÇMAZI

Hatırlatma! Bu yazı, (1)-“Uyuşturucu Kullanım Alışkanlığı” başlıklı yazının devamıdır. Önce onu okumanızı tavsiye ediyoruz. Teşekkür ederiz!

BU YAZININ AMACI:Madde Bağımlılığı”, “Uyuşturucu Bağımlılığı”, “Bağımlı(lık)” ve “Tedavi edilemeyen Beyinsel Hastalık” tanımlarının;

  1. Sorunun başlama, devam etme ve bırakma aşamalarında bilinçaltı olumsuz etkiler yarattığına,
  2. Çözümü adeta imkânsızlaştıran bir kısırdöngü yarattığına,
  3. Tanı Kaynaklı Tedavi Açmazı” oluşturduğuna dikkat çekmektir.
  4. Bütün bu olumsuz etkilerden çıkabilmek için de, İşlevsel bir tanım sunarak çözümü kolaylaştırmaktır.

Doğru Tanım Çözüm Getirir! Bilimsel ve mantıksal tanım kuralı budur…

 

MEVCUT TANIMLAR

Dünya Sağlık Örgütü uyuşturucu kullanımını, “Madde Bağımlılığı” olarak sınıflayıp; “Tedavi edilemeyen Beyinsel bir Hastalık” olarak tanımlıyor. Bu tanıma rağmen de, mutlaka “ilaç” kullanılarak tedavi edilmesi gerektiğini söylüyor. ??? Büyük bir çelişki var…

Tüm sağlık birimleri, yetkilileri, görevlileri, bağımlılar, bağımlı yakınları ve de tüm vatandaşlar yukarıdaki tanımı geçerli ve doğru kabul ediyor. ??? Buna inan(dırıl)ıyor. Çünkü DSÖ en üst sağlık otoritesidir.

Hastalıkların tanısı ve sınıflamasında; ICD (Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması) ve DSM (Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı)  indeksleri temel kaynaktır. Bu kaynaklarda uyuşturucu madde kullanımı; “Psikoaktif Madde Kullanımına Bağlı Ruhsal ve Davranışsal Bozukluk” olarak tanımlanıyor. Bu, psikiyatrik tanımdır. Peki bu tanıma bağlı çözüm nasıl? “İlaç” tedavisi zorunlu ve mümkünse kapalı bir klinikte 2-3 Ay çevreden izole edilmek şart koşuluyor… Fakat garanti verilemiyor!!!

 

Mevcut tanımların “Tedavi Açmazı” Etkisine bir bakalım…

İnsan Zihni Algıya dayalı anlam oluşturur, Davranış bu anlama göre yön bulur. Mevcut tanımların Zihinde oluşturduğu algı ve anlamlar nasıl olabilir? Sıralayalım;

  • Sözü edilen maddeler “Bağımlılık Yapıcı”dır. Bundan kaçınılamaz (?). Yani; Bilinçaltı etki/algı olarak, insanın “Muhteşem İradesi” peşinen devre dışı bırak(tır)ılıyor.
  • “Madde Bağımlılığı”, “Tedavi edilemeyen Beyinsel hastalıktır.” Bu ne demektir? Sen ne yaparsan yap, bu öyle bir Hastalıktır ki; tedavi E-Dİ-LE-MEZ. Üstelik de BEYİN kaynaklıdır. BEYİN de senin iraden dışında 7/24 otomatik çalışıyor. ???
  • Madde kullanımıRuhsal ve Davranışsal Bozukluktur” tanısı, sorunu Ruh’a dayandırıyor. Kullanılan madde, bozulan Ruh ve Davranış!!!! Kim, neyle, neyi, nasıl düzeltecek? İlaçla ne tedavi edilecek…??? Ruh’un maddeyle imtihanı bu olsa gerek…
  • Tedavi edilemeyen Beyinsel Hastalığı “ilaçla” tedavi etmek için açılan Yasal ve Resmi Merkezler var mı? Çok…
  • Tedavi(?) amacıyla verilen “ilaçların da” “Bağımlılık Yapıcı” etkisi ve özelliği var mı? İstisnasız EVET! O halde “Uyuşturucu Tedavisi”nin anlamı ne o zaman? Kullanılan ilaçların yan etkileri ne olacak? ???

Dünya Sağlık Örgütü, uyuşturucu kullanımının bırakılması amacıyla yapılan “İlaçlı Tedavi” girişimlerindeki başarı oranının %10’nun altında olduğunu bildiriyor. Buna da hayret ediliyor…

Uyuşturucu tedavilerinde başarı oranı acaba neden düşük?

  • Gerçekten tedavi edilemeyen Beyinsel bir Hastalık olduğu için mi? Yoksa tanımın yarattığı algı/ etki sonucu mu? Resmi çözümsüzlük telkini
  • Maddenin “Bağımlılık Yapıcı” etkisi gerçekten güçlü mü? YoksaBağımlılık Yapıcı Madde” tanımın yarattığı algı/ etki sonucu, insanın “Muhteşem İradesi” peşinen devre dışı mı bırak(tır)ılıyor? “Bağımlılık Beklentisi” telkini
  • Bırakılması gerçekten zor olduğu için mi bırakma oranı çok düşük? Yoksa sorunun gerçek kaynağına temas edilmediği için mi? Yanlış adreste yanlış işlem yapmak… (Bilgisayar örneğiyle; yazılımsal bir sorunu, donanımla uğraşarak çözmeye çalışmak gibi…)
  • Tedavi süresinin 2-3-6 Ay ve hatta 1 Yıl olması gerekiyor mu? Niçin? Yoksa sorunun en kısa sürede çözümlenip bitirilmesi mi doğrudur? Kesinlikle Evet!

Bırakma süresinin uzun olması gerektiğine inan(dırıl)mak, aslında sorunun uzaması ve kronikleşmesine neden oluyor. Bu nedenle BİZ, en kısa sürede çözüm üretmenin doğru ve etkili olduğuna inanıyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlar bunu doğruluyor…

SONUÇ ??? Bu yazının amacını; “Mevcut tanımların, sorunun çözümünde “Tanı Kaynaklı Tedavi Açmazı” oluşturduğuna dikkat çekmektir” şeklinde ifade etmiştik. Bariz çelişkileri ve açmazları sıraladık. Sizin için de çok açık değil mi?

O halde şimdi, bu kısırdöngüden çıkışı mümkün kılan doğru tanımı getirelim…

Eğer sizin ya da bir yakınınızın “Uyuşturucu Kullanım Alışkanlığı” varsa ve Bütünsel ve kalıcı bir çözüm arıyorsanız; bir sonraki yazıyı okumaya devam ediniz…

(3)-DOĞRU TANIM ÇÖZÜM GETİRİR!